Zaman hiç durmayan, hızla akan bir nehir misali sürekli geçip gidiyor. Yıllar birbirlerini kovalıyor ve siz yaşlanıyorsunuz. Bu tabiatın değişmez kanunu maalesef...Okuldu, işti koşuşturmacaydı derken birgün bir de bakmışsınız ki zaman ilerlemiş. 30 lu yaşlarınıza gelmişsiniz. Kariyer peşinde oradan oraya savrulurken, seminerler, konferanslar, eğitimler, uzun mesailer arasında, ofisinizde kendinize ufak bir kahve molası verdiğiniz şu vakitte, fincandakini yudumlarken gözünüz birden fincanı tutan elinize takılıyor. Eskisi gibi değil sanki... Rengi matlaşmış, derisi giderek kırışmaya başlamış. Fincanı elinizden bırakıyorsunuz ve bir süreliğine tüm telefonları, mailleri birikmiş diğer işleri bırakıp dikkatinizi kendinize veriyorsunuz. Evet sonunda siz de fark ettiniz. Yaşlanmaya başladığınızı... Artık kendinize bakmaya başlamanızın zamanı geldi. Elleriniz bu zamana kadar size çok iyi hizmet etti. Bugüne kadar başardıklarınızda, elde ettiğiniz her şeyde onların da parmağı var unutmayın. Ve artık onlar da biraz da olsa ödüllendirilmeyi, ilgiyi, alakayı, kısacası biraz da olsa bakımı hak ediyorlar.
Cildimiz Neden Kırışır?
Aslında bu soruya verilebilecek en iyi yanıt zamandır. Geçip giden yıllarla birlikte hepimizin genetiğinde saklı olan o gizli kodlar çalışmaya başlar ve vücudumuzun hücre yenilemesi yavaşlar. Bildiğiniz gibi vücudumuz milyarlarca farklı hücrenin birleşiminden oluşmuştur. Hücreler organları organlar da birleşip vücudu meydana getirir. Bu hücreler belirli aaralıklarla yenilernirler. Sinir hücreleri hariç. Maalesef her geçen gün sayılamayacak kadar çok nöron beynimizden uçup gidiyor. Yaşlandıkça vücudun hücre yenilenmesi yavaşlar. Kalbiniz, ciğerleriniz, böbrekleriniz kendinize ne kadar baktığınıza, sağlığınıza ne kadar dikkat ettiğinize bağlı olarak yaşlanırlar. En büyük organınız olan cildiniz de yaşlanmaktan nasibini alır. Cildimizde yaşlanma belirtileri kendisini kırışıklıklar biçiminde gösterir. Cildiniz altındaki yağ dokusunun hücre sayısı azalır ve deriniz esnekliğini, parlaklığını yitirmeye başlar. Her işimizde kullandığımız ellerimide bu durum daha çabuk kendsini gösterir. Çevresel faktörler, yaptığınız iş, sürekli kullandığınız kimyasallar ellerinizi saran derinin yıpranmasına neden olurlar. Bu durmda hiç vakit kaybetmeden önleyici tedbirler almalı ve bakım kremleri ile cildinizi desteklemelisiniz.
NIVEA Q10 Plus Yaşlanma Karşıtı El Bakım Kremi
NIVEA Q10 Plus Yaşlanma Karşıtı El Bakım Kremi, ciltteki koenzim Q10 seviyesini zenginleştirerek her zaman sıkı ve esnek kalması için gereken enerji ve gücü verir.
Günlük olarak kullanın. Nivea Q10 cildiniz tarafından hemen emilir. Cildinizi yaşlanmanın etkilerinden korumaya yardımıcı olur. Yıpranmış olan derinizi yeniler. Gençleştirir. Güzelleştirir. Nivea Q10 ile cildiniz eski parlaklığına ve gençliğine kavuşur.