1 Kasım 2016 Salı

Mutlu Bir Hayal

Mutlu Bir Hayal

Plaza Camı
Plaza camından dış taraftan bakıldığında gri mavi bir camın ardında masa başında sıkılgan ve donuk bir ifadeyle çalışan birisin. En azından camı şu an silmekte olan adam seni dışarıdan böyle görüyor.

Kasım Ayı hava güneşli olsa da soğuk.

Sessiz bir ortamda klavye tıkırtısı ve arada çalan telefon sesinden
başka hiçbir şey yok. Bunalıyorsun. Aynı gün içinde senden bir milyon kat daha fazla para kazanacak bir adamın servetini katlamak için yollar düşünüyorsun. Bitirilmesi gereken işler ensende


Biraz rahatlamaya mı ihtiyacın var? Belki bunları okumak sana iyi gelir.


Hayal et:
Masada oturmuyorsun yerde uzanıyorsun. Uzandığın yer ılık ve yumuşak. Ama arkanda hissettiğin şey yatak değil

Tane tane pütürlü bir şey. Evet kuma uzanmışsın. Kendine ve etrafa bakınıyorsun.Her yer kum. Üstünde iş elbisen yok. Sadece ince kısa bir şeyler giymişsin. Kafanı yukarı kaldırıyorsun. Gökyüzü masmavi. minik bulutlar yavaş yavaş süzülüyor mavi sonsuzlukta.



Birden o bulutları taşıyan ılık meltemi hissediyorsun üzerinde. Esen rüzgar kumlanmış ayak parmaklarının arasından bacaklarını sıyırarak giysilerinin içine işliyor. Ilık ve taze meltem vücudunu sarıyor.

Hafiften ürperiyorsun. Sıcak hava ile birlikte bu ürperti çok hoşuna gidiyor.

Esen meltem burnuna taze yosun ve tuz kokusu ile karışık bilindik bir koku getiriyor. Evet denizin kokusu bu. Karşıya, önüne baktığında masmavi bir denizin kıyıya vuran dalgacıklarla beyaza boyanmış sahilini görüyorsun. Dalgaların sesi çınlıyor kulaklarında.

Denizin üstünde kocaman albatroslar çığlık çığılığa pike yapıyorlar. Ama sesleri seni rahatsız etmiyor. Huzur dolu sıcak bir ortamdasın
Sahil Kenarı

Kalkıp yürüyorsun yumuşak kumun üstünde. İncecik kum taneleri her adım attığında ayak parmaklarının arasına giriyor.

Yürürken ayaklarına masaj yapıyor. Sağ ayağını kaldırıp altına bakıyorsun. Ayakkabından dolayı topuğunda biriken kalınlaşmış deri katmanları artık yoklar.

Kumada yürümek hepsini alıp götürmüş. Ayakların yenilenmiş. Tüm vücudun yenilenmiş. Denizde yüzmekten ve kumlarda koşuşturmaktan kasların iyice gerilmiş. Kendini daha diri hissediyorsun. Daha rahat ve derinden nefes alıyorsun.

Deniz kenarında, sahilde kumlar üzerinde yürüyerek palmiye ağaçlarının arasına giriyorsun. Gölgede iki ağaç arasında hamak kurulmuş içinde yumuşak ince bir minder var.

Hamağa uzanıp hafiften sallanarak palmiye dallarından sızan gün ışığını, mavi gökyüzünü ve beyaz bulutları izliyorsun.

Kulağında dalgaların sesi. Bir ayağın hamaktan dışarı sarkmış. Meltem şimdi altından esiyor. Derin ve huzurlu bir uykuya dalıyorsun

Artık mutlusun...

Neler hissettiniz? Lütfen yorum yapın.

Hiç yorum yok: